WordPress Admin Paneli

WordPress admin paneli, tüm hazır sistemler arasında kullanımı en kolay paneldir. Tüm bölümler için çok düşünülmüş giriş düzeyindeki bir kullanıcı bile rahatlıkla WordPress admin panelini kullanabilir. Admin paneline girdikten sonra yapmanız gereken ilk işlem sitenize ait bilgilerini tanımlamaktır. Site adınızı, açıklamasını ve anahtar kelimelerini girdikten sonra eklentiler bölümüne geçiyoruz. WordPress sisteminin en güzel yönü, admin panelinden sorunsuz eklenti yönetimidir. Eklenti bölümünden SEO paketimizi yüklüyoruz. Eklenti yönetiminde işimizi bittikten sonra tema yönetimine geçiyoruz. Tema yönetiminden temamızı seçiyoruz. Burada dikkat etmeniz gereken admin paneli bize temanın güncel olup olmadığı gösteriyor. Güncel versiyonunu aktif etmeniz. Tema işini hallettikten sonra bir yazı yazıyoruz. Sisteminizi tamamen admin panelinden kontrol edeceğiniz için elinizden geldiğinizde hakim olmanız gerekiyor. Türkçe paketini de yükledikten sonra admin paneli de Türkçeleşiyor. Sisteme hakkında bilgiye sahip olmasanız bile kısa zamanda öğrenebilirsiniz.

Wordpress içinde yayınlandı | , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

WordPress türkçe dil dosyası

WordPress Türkçe dil paketini kullanmadan önce doğru dil paketini kullandığınıza emin olmalısınız. Doğru dil paketi kullanımı için http://www.wordpress-tr.com adresine gitmelisiniz. Buradan doğru dil paketini indirdikten sonra wordpress sitenizin yönetici paneline giriyorsunuz. Yönetim panelinden dil paketini yükledikten sonra ilk kontrol etmeniz gereken, dil formatı olmalıdır. Bu dil formatı UTF-8 formatında olduğuna dikkat ediniz. Bunlarla hiç uğraşmam yönetim paneli, dil paketi yüklemem derseniz wordpress Türkiye sitesinden Türkçe sürümünü indiriniz. Buradan indirdiğiniz dosyaları birçoğu Türkçeleşmiştir.

Wordpress içinde yayınlandı | , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Satılık Adsense hesabı

Google işletim sisteminin son saçmalığı olan ayrıntılı adsense incelemesi devreye girmiştir.Etkin bir site açıyorsunuz,tüm şartlara uygun ve içeriği gelişmiş konularla doldurulmuş.Adsense için başvuruda bulunuyorsunuz ama bir süre sonra gelen mesajda hesabınız incelenmeye devam ediyor adsense askıda diyor.Boşuna beklemeyin sizi oyalamaktan öte bir davranış değildir.Bu mesajı gördüğünüzde sitenizi güncel tutmaya devam edip bilimsel ve araştırılmış yazılara devam etmelisiniz.2-3- Aylık bir süre zarfında ya onay gelir yada red cevabı alırsınız.

Adsense hesabı açmak Kolay ve hızlı bir adsense hesabı açmak için binlerce yöntem belirtilmiştir.Uzun süredir işlemde ve çalışmakta olan bir sitenin adsense hesabı açmak gibi bir sorunu olmamalıdır.Önceden ilk müracatta kabul edilmekteydi.Google adsense bu sistemi ile çok yayıncı kaybetmektedir.Şirket ve kuruluşlar reklam vermeye devam ediyor fakat yayıncın siteler azalmaktadır.Kendi gelirinini kaybetmek istemeyen google firması yakında tüm kolaylıklar ve kabuller ile yayıncı sitelere onay verecektir. Satılık Adsense Hesabı konuları açmak yasaktır.

Adsense içinde yayınlandı | , ile etiketlendi | 1 Yorum

Blackberry Pearl 8110

İşlevsel ve zarif: Akıllı telefonlar arasında özel bir yere sahip olan Blackberry cihazları, alışkanlık yapan farklı konseptleriyle dikkat çekiyor. Blackberry Pearl serisindenki 8110 ise Q klavye dışında Blackberry cihazlarında alıştığımız hayatımızı kolaylaştıran pek çok özelliği ve servisi sunuyor. Üstelik Q klavye olmadığı için telefon pantolon cebinize de sığabiliyor (107 x 50 x 14 mm / 91 g). Fiziksel olarak Q klavye yoksa da telefondaki tuşların
Q klavye diziliminde olduğunu belirtelim. Dâhili GPS ile donatılmış olan bu akıllı telefon, zengin çoklu ortam özellikleri sunmasıyla da cazip. 3,5 mm stereo kulaklığınızı doğrudan bağlayabileceğiniz ürün, pil konusunda ise kesinlikle iddialı. 15 gün bekleme ve 4 saat konuşma süresiyle bu telefon gerçek bir şampiyon.

teknoloji içinde yayınlandı | , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Tarayıcılarda yeni dönem

Internet Explorer kan kaybediyor. Testimiz IE dışında tüm tarayıcıların daha hızlı, daha iyi, daha güvenli sörf imkânı sunduğunu ortaya koyuyor. Hangi internet tarayıcısını kullandığını sorduğumuz bazı kişiler, şaşalayıp “Tarayıcı mı?! O da ne?” yanıtını verdiler. Bu kişilerin azınlığa dâhil olduğunu biliyoruz zira internet tarayıcıların işletim sistemlerinden sonra en yaygın kullanılan yazılım olduğunu söylemek için istatistiklere başvurmaya gerek yok. İşte bu yüzden tarayıcı pazarı sürekli hareketli. Bu sayfanın alt kısmındaki istatistiklerden de görebileceğiniz gibi, sayısı bir milyar civarında olan internet kullanıcılarının üçte ikisi hâlâ Microsoft’un Internet Explorer’ını kullanıyor. 3G Cep Telefonları nın gün geçtikçe yeni modelleri çıkıyor. Elbette bu rakam daha üç yıl önce %90’dan fazlaydı. IE pazar payının bir kısmını, şu anda her dört kişiden birinin internete bağlanmak için kullandığı açık kaynak kodlu rakibi Firefox’a kaptırdı. Opera’nın üreticilerinin, eskiden paralı bir ürün olan web tarayıcılarını bedava hale getirmesi ve Apple’ın da Safari tarayıcısını Windows platformuna taşımasıyla rekabet kızıştı. Üstelik başka alternatifler de var: Bazıları K-Meleon’u, bazılarıysa yakın zamanda dirilen kadim tarayıcı Netscape’i tercih ediyor. Ancak bunların oranı %1’den az olduğu için testimize katmaya gerek görmedik. Internet Explorer’ın tarayıcı pastasından aldığı dilim yakında daha da küçülecek gibi duruyor. Tüm rakipler tarayıcıların yeni sürümlerini ardı ardına çıkarıyor ve sonsuz bir yenilik vaadinde bulunuyor. Sörf programlarının giderek hızlanması, daha güvenilir ve daha rahat hale gelmesi bekleniyor. Biz de yeni tarayıcıların bu iddialarının arkasında durup durmadığını görmek için onları güvenlik, mahremiyet, işlev kapsamı ve performans kategorilerinde sınadık. Tarayıcıların, test sırasında mevcut en son sürümlerini kullandık. Firefox 3.0’ın Alfa 8 sürümü (kod adı “Gran Paradiso”), Opera 9.5’in beta sürümü (kod adı “Kestrel”), Safari 3.0’ın beta sürümü ve Microsoft Explorer 7.0.6. Bu yazımızı beğendiyseniz Korsanı korsana kırdırmak ve Özellik Arttıkça Keyif Kaçıyor adlı yazılarımızı da okuyun.

teknoloji içinde yayınlandı | , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Korsanı korsana kırdırmak

Sanallar, gerçek korsan kopyalara akan parayı kesebilir… IDC araştırmalarına göre 2006 yılında Türkiye’de kişisel bilgisayarlarda kullanılan yazılımlardan lisanssız olanların oranı %64 gibi çok büyük bir değerdi. Geçen yıllar içinde bu oranda çok büyük bir değişiklik de olmadı. Türkiye’de bilişim teknolojileri çok fark edilmese de gerçekten istihdama, vergi gelirlerine ve GSYİH’ya katkısı çok büyük olan bir sektör. Artık Uygun Bir Masaüstü Bilgisayar almanın zamanı geldi. Dolayısıyla korsan kullanım oranında gerçekleşecek sadece 10 puanlık bir azalma bile BSA’nın yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre 4 yılda GSYİH’ya 500 milyon dolar ilave kaynak oluşturup, vergi gelirlerinde de 80 milyon dolar artışa olanak sağlayabilir. iPhone Savaşları hala devam etmekte. Benzer durum korsan kopyaların olduğu diğer sektörler için de geçerli. Yasal yazılım için harcanan her 1 dolar sayesinde, yazılımla ilgili Ar-Ge çalışmaları ve bakım servisleri gibi hizmetler için şirketler 1,25 dolar daha fazla bütçe ayırıyor. Bu, yerel yazılım hizmetlerine katkı sağladığı gibi doğrudan ülkeye de yarar sağlıyor. Türkiye yazılım sektöründe henüz çok yeni ve sahip olduğu kendini kanıtlamış marka ve yazılım sayısı çok az. Bu durumda yabancı yazılımlar karşısında ancak yerel destek ve fiyat konusunda avantaj sağlayabilir durumdalar. İşte bu noktada fiyat avantajının ortadan kalkmasına neden olan kopyanın engellenmesi çok büyük önem taşıyor. Şu ana kadar uygulanan yöntemlerin etkisi tartışılmaz. Ancak ne olursa olsun halen iki koldan saldıran korsan kopyacılar karşısında çok fazla etkimiz yok. Bu noktada belki de tarih boyunca sıklıkla kullanılan bir başka yola başvurmakta fayda var. Gerçi düşmanımın düşmanı benim dostumdur felsefesine dayanan bu yöntem aslında çoktan yürürlüğe girmiş ve şu an kendi kendine işliyor zaten. Dolayısıyla belki de sadece biraz sabretmek dışında aslında bir şey yapmak da gerekmiyor. İnternet bağlantılarının hızlanması ve ucuzlaması ile her konuda, tüm korsan kopyalara sanal ortamda tamamen ücretsiz olarak ulaşmak da artık bir o kadar kolay. Sıfır birden ucuzdur hesabı kopyaya bile para vermek istemeyen kullanıcılar, her geçen gün artan bir şekilde para ile satılan fiziksel korsan kopyalara da orijinaller ile aynı oranda darbe vurmaya devam ediyor. Aslında bu sevinilecek bir olay değil. Ancak en azından bu işe kara paralarını yatıran ve kazançlarını hangi kötü amaç için kullanıldıklarını bilmediğimiz gerçek korsan kopyacıları bu işten soğutup uzaklaştırmak için atılmış bir adım olarak görülebilir. Tabii ki bunu bir başka suçu meşrulaştırmak olarak algılamamak gerekiyor. Başta dediğim gibi korsan kopyacıları birbirine kırdırıp sadece kalan biriyle mücadele etmek daha kolay. Şu an sanal korsanlar daha avantajlı gibi duruyor. Üstelik onlar yerel yazılımlara karşı da daha saygılılar. İleride ortada fiziksel korsan kopyalar kalmadığı zaman sanal ortamdakileri engellemek emin olun çok daha kolay. Yani demem o ki en azından şimdilik sanal olanlara pek dokunmasak mı? Ne dersiniz? Windows 7 RC 7100 Türkçe Dil Paketi adlı yazımızıda okumanızı öneriyoruz.

teknoloji içinde yayınlandı | , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Özellik Arttıkça Keyif Kaçıyor

PC’nizden safra atın: Aşırı yüklü yazılımlar! Dolup taşan menüler, göz boyayan özellikler, insanı canından bezdiren yükleme süreleri. Bir zamanların harika araçları nasıl hiç kimsenin işine yaramayan hantal paketlere dönüşüyor? Kullanıcıların ciddiye alınmamaktan yana şikayetleri hiç bu kadar fazla olmamıştı. Yazılım üreticileri programlarının yeni sürümlerini birbiri ardına çıkara dursun, kullanıcılar sürekli ihmal ediliyor. 3G Cep Telefonları artık herkesin gözdesi olmaya başladı. Yazılımcılar, programların alışması zaten zor olan arabirimlerini değiştiriyor, sinir bozucu güvenlik soruları ya da hiç kimsenin işine yaramayan işlevler ekliyor. Gerçekten işe yarar yenilikler parmakla gösterilecek kadar az. Çoğu zaman, yeni özellikler birbirinden saçma sorularla kullanıcıyı çıldırtıyor ya da bilgisayarı çalışmayacak hale getiriyor. Örnek mi istiyorsunuz? İşte Nero. Bir zamanların hızlı, az yer kaplayan ve hayli popüler disk yazma aracı, 7. sürümüyle birlikte her işe soyunan bir çoklu ortam yazılımına dönüştü. Üreticiler Nero’ya bir TV modülü ve medya merkezi bile eklediler. Ansızın, Nero CD- DVD yazan bir program olmaktan çıktı, PC’nizdeki çoklu ortam dosyalarını yöneten, VoIP telefon görüşmeleri yapan, otomatik DJ’iniz olup partilerde müzik çalan bir deve dönüştü ve yazma işlevi önemini yitirdi. Programın 8. sürümü bile eski sürümlerin güçlü yönlerinden yoksun. Çoklu ortam paketi artık YouTube ve benzeri sitelere video yükleyebiliyor ve Windows Explorer’la bütünleşiyor. Her yol Roma’ya ve Nero’ya çıkıyor ama bu yollar pek uzun. Kullanıcının CD yazma düğmesine tıklaması bile bir dakika sürüyor. Nero’yu üretenlerse yazma programlarından memnun. Yazılımın daha az yer kaplayan bir sürümünü çıkarıp çıkarmayacaklarına ve yeni paketin kullanıcı dostu olup olmadığına ilişkin sorularımıza yanıt bile vermediler. Bununla beraber, yeni geliştirilmiş yazılımlarıyla sorun yaşayan üreticiler de yok değil. Örneğin, Microsoft da her yeni Windows sürümü için daha hızlı bir bilgisayar nesline ihtiyaç duyuyor. İşletim sisteminin bileşenleri bile gitgide daha işe yaramaz özelliklerle dolu hale geliyor. Bu programlar her sistemi çökertiyor.

Gereksiz: Özellikler çok gerçek yenilik yok, Windows Media Player’ın (WMP) 11. sürümü şişip 23 MB yer kaplar hale gelmekle kalmamış, yavaş başlamasıylada kullanıcıların sinirlerini germiş. Onca hazırlıktan sonra nihayet bir şarkı çalacak olduğunda da, ekonomik sürümü olan 6.4’ün tam iki katı bellek kullanıyor. Ekranlar dev, fiyatlar cüce leşti.

teknoloji içinde yayınlandı | , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Bu programlar her sistemi çökertiyor

PC’ye kötü programlanmış bir yazılımdan daha fazla zarar veren hiçbir şey yoktur. Bu yazıda etrafı yakıp yıkmakta VİRÜSLERİ ARATMAYAN programları tanıtıyoruz. Bir yazılımın ne kadar güvenilir çalıştığını her bin satır koda denk düşen hataları sayarak bulabilirsiniz. Normal değer, sunucu yazılımlarında 0,5 olmalı. Ancak bu yazıda sözünü edeceğimiz yazılımlar tüm hata sınırlarını alt üst ediyor: Bu programlar başlı başına birer felaket. Bu yazılımları sisteminizden uzak tutmanızda fayda var, zira Windows’u yavaşlatıyor ya da sürekli çökmesine yol açıyorlar. Okurlar arasında yaptığımız bir araştırmaya göre (yukarıdaki resme bakınız) kötü programlanmış yazılımlar tüm çökme vakalarının %72’sinden sorumlu. Yazının geri kalanında, yazılımların ne kadar zararlı olduğunu, yeşilin güvenli, kırmızının tehlikeli anlamına geldiği bir renk barometresiyle göstereceğiz. Eğer önemli bir görevi yerine getirmek için bu defolu yazılımlara ihtiyaç duyuyorsanız, size daha güvenli alternatifler sunacağız.

Bu kısımda adı geçen yazılımlar hem sistemçökmesine hem de veri kaybına sebebiyet veriyor.

PC’nizi mahveden ince ayar yazılımı Araç: Smart PC Professional
Tavsiyemiz bu yazılımı gördüğünüz yerde koşarak uzaklaşmanız. Windows’u hızlandırdığını iddia eden ince ayar yazılımlarının birçoğu ya hiçbir işe yaramaz ya da faydaları kısıtlıdır. Eğer böyle bir araç bir de kötü programlandıysa şansınıza küsün, zira sisteminiz büyük tehlikede demektir. Böyle vakaların klasik bir örneği, Smart PC Professional. Yazılım Windows Kayıt Defteri’ni temizliyor temizlemesine, ama yedekleme işlevi çalışmıyor. Eğer temizleme sırasında
bir şeyler yolunda gitmezse, Kayıt Defteri geri dönüşü olmayan şekilde hasar görüyor. Yazılımın neresini tutsanız elinizde kalıyor. Test sırasında araç önce sisteme bütünleşik değerleri silmeye kalktı, sonra da etkin bir programın DLL girişlerini silme talebinde bulundu. Hatta Service Pack’in yedek klasörünü bile gözüne kestirdi. Bu da yetmiyormuş
gibi, asıl .INI dosyaları hasar gördüğünde Windows’un önyükleme sürecini tamir etmeye yarayan “boot.bak” ve “bootsect. bak” dosyalarını gereksiz dosya olarak gösterdi. “Windows Boost” özelliği de RAM temizliği yaptığını iddia ederken ana belleği karıştırıyor. Bu işlev de işe yaramıyor ve sistemi yavaşlattığıyla kalıyor. Can sağlığınız için bir an önce kurtulun!

Diğer zararlı programları bir dahaki yazımızda sizlere tanıtacağız. Bu programlardan kesinlikle uzak durun. Bu yazımızı beğendiyseniz Kötü yazılımlar bedavaya kapınızda: İnternetten indirme Pil Ömrünüzü Uzatmak ve İşletim Sistemi ve Tüm Dünya Aptal Biz Akıllıyız adlı yazılarımızı da okunamızı öneriyoruz.

teknoloji içinde yayınlandı | , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Kötü yazılımlar bedavaya kapınızda: İnternetten indirme

İnternetten indirdiğiniz programları gelişigüzel yükleyip denemek adeta felakete davetiye çıkarmaktır. Ne ünlü programlara ne de bilindik yükleme sitelerine güvenebilirsiniz. İşte üç korkunç vaka.

Casusluk: Adı WinAntiVirus olan bir aracın casus yazılım olduğuna ihtimal vermeyebilirsiniz, ancak bu “haydut” casus önleyiciyi sisteminize kurduysanız, PC’nizi kendi ellerinizle virüse teslim ettiniz demektir. Bu yazılımdan bir virüs tarayıcıyla kurtulabilirsiniz. Eğer zararlı bilgisayarınızda etkinse, virüs tarayıcının açılış CD’siyle açtıktan sonra silebilirsiniz. BitDefender şu anda piyasadaki en kolay kullanımlı açılış CD’sini sunuyor. Bu tarz haydut yazılımlarla ilgili en güncel bilgiyi http://sunbeltblog.blogspot.com adresinde bulabilirsiniz.
Hırsızlık: Ad-Aware ya da Spybot gibi kendini ispatlamış iyi casus önleyiciler ücretsiz. Ancak bu özellikleri sahtekârlığa davet çıkarıyor. Bazı açıkgözler bu ücretsiz yazılımların kodlarını çalıp üzerine yeni bir arabirim yazıyor ve ortaya çıkan yazılımı parayla satıyorlar. Bu tarz çalıntı yazılımların bir listesine http://www.spywarewarrior.com/ family_resemblances.htm adresinden erişebilirsiniz.
Skandal: Dosya indirme programları sırf müşteri çekmek için, dosyalara içeriklerini denetlemeden yüksek puan veriyor. Programcı Andrew Brice bunu kanıtlamak için, yazılım kılığına sokulmuş bir salt metin dosyasını yaklaşık 1.000 dosya indirme sitesine gönderdi. Sayıca 200’den fazla site bu sözde aracı kullanıcılara sundu. Bunlara, PCWorld.com gibi büyük portallar da dahil. İster inanın ister inanmayın, “program” tamı tamına 16 ödül kazandı!
Sahte yazılım Awardmestars aracı tümüyle bir aldatmaca. Çoğu dosya indirme sitesi bunun farkında değil. Medya oynatıcılar: Tehlikenin yeni hedefi adlı yazımızada bir göz atın isterseniz.

teknoloji içinde yayınlandı | , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Pil Ömrünü Uzatın, Dizüstünüzün pili bitmesin!

Dizüstünüzdeki pillerin çalışma süresi sizi yarı yolda mı bırakıyor? Pillerin dayanma ömrünü arttırmak için bilmeniz gereken her şey bu yazıda. Çeyrek Altın Fiyatı her gün güncel olarak sizleri bekliyor.

Dizüstüler sıklıkla seyahat edenlerin vazgeçilmez yoldaşları haline geldi. Gemilerde, hava alanlarında hatta tramvaylarda; dizüstü bilgisayar kullanıcılarını artık her yerde görmek mümkün. Kimisi Excel’de hesap tabloları ile uğraşırken bir başkası film izliyor, kimisi oynadığı oyunda bölüm geçmeye çalışırken, bir başkası ise e-postalarını yanıtlıyor. Tüm bunlara rağmen yanı başımızdaki büro bazen sadece sınırlı bir kullanım sunuyor. Öyle ki pil biter bitmez bütün işlere son vermek zorunda kalıyoruz. Pilinizin uzun süre çalışması için pilinize nasıl bakım yapacağınızı açıklıyoruz. Örneğin Windows’u düşük güç tüketmesi için ayarlayabilirsiniz. Pil bakımına öncelik vermeniz şart: Günümüzde nerdeyse bütün bilgisayarlarda lityum-iyon pil kullanılıyor ve bu piller nikel kullanılan pillere göre yanlış kullanıma daha dayanıklılar. Her ne kadar piller bu özelliklere sahip olsalar bile, doğru kullanım sayesinde pilinizin ömrünü daha da uzatabilirsiniz. Pilin maksimum enerji tüketimine ulaşıp ulaşmadığına ilk dolum süresinde karar verilir. Bu yüzden üretici firmanın tavsiyelerini baştan aşağı okuyun ve pilinizi en doğru şekilde şarj edin. Dolum işlemi bittikten sonra cihazı fişten çıkartın ve pil tamamen bitene kadar bilgisayarınızla çalışın. Aynı işlemi bir iki defa tekrarlayın. Yine pili iki haftada bir tamamen deşarj edip yine tamamen doldurun. Böylece piliniz mümkün olan en uzun çalışma süresine ulaşacaktır. Eğer bilgisayarınızı masanızda sabit olarak kullanıyorsanız pilinizi cihazdan çıkartın ve doğrudan elektrikle çalışmasını sağlayın. Zira her pilin dolum sayısı bellidir. Çoğu durumda bu rakam 500 ila 1.000 şarj arasındadır. İşte bu yüzden pili her yarım şarj edişinizde ömrünü kısaltmış olusunuz. Pillerin büyük ısı değişikliklerine dayanamadıklarını da belirtelim. Kışın bilgisayarınız uzun bir süre soğuk bir yerde kaldığında, cihazı önce sıcak bir yere alın ve cihazın oda sıcaklığına ulaştığına emin olduktan sonra kullanmaya başlayın. Aradan 3 – 4 yıl geçtikten sonra piliniz artık çabucak bitmeye başlıyorsa yeni bir pil almanın vakti gelmiş demektir. Yeni bir pil alırken üretici firmanın orijinal ürünlerini tercih etmekte yarar var zira isimsiz ürünler kalite olarak her zaman düşüktür. Fakat bilgisayarınız eskiyse ve parçaları artık üretilmiyorsa diğer farklı alternatifleri kullanabilirsiniz. Artık Tek Tıklamayla Windows Kapatmak mümkün.

Dizüstü bilgisayarınızı mümkün olan en uzun süre kullanabilmek için sadece pilinize dikkat etmek yeterli değil. İşletim sisteminizin sunduğu enerji tasarruf seçeneklerini de en iyi şekilde ayarlamalısınız. İşletim sistemi ayarlarını bir sonraki yazımızda sizlere anlatıyor olacağız. Masaüstü bilgisayarınıza Skype yükleyerek istediğiniz kişiyle çok kolay bir şekilde sohbet edebilirsiniz.

teknoloji içinde yayınlandı | , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın